Damar Sözler

15 Haziran 2016 Çarşamba

print this page
send email






BEDELLi MUTLULUK DiYE BiR ŞEY ÇIKSADA, PARASI NEYSE VERiP AZ MUTLU OLSAK..

Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil. Çünkü geri dönüşüm kutusunda bekletirsen; sistemini yavaşlatır!

Zor durumlarda farkını gösteren değil, farkıyla zor duruma düşürmeyen farklıdır..

Çok Değişti Artık Devir Çok, Çıktı İşler Rayından.. Karnı Tok Olup ”KÜFÜR” Edenide Var… Karnı Aç Olup ”ŞÜKÜR” Edenide.

Her şeye rağmen isyan etmedim hiç bir şeye, hiç bir zaman.. Gülüyorum hayatımda yer vermediğim kişilere.. Fragmanımla idare edip devamını rüyasında bile göremeyenlere.. İyi seyirler diliyorum, hayatımı uzaktan izleyenlere.

Suç benim değil ki. Şiir kokuyordu bakışların. Yazmamak gözlerine ihanet olurdu..

Pαrktα sαlıncαk sırαsı bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Birαz heyecan, birαzdα sαlıncαğı bαşkαsı kαpαcαk korkusu işte..

Uzaktan görenler diyorki ”duygusuz”.. Duygusuz olduğum için mi gözlerim kaç zamandır uykusuz.

Bilseydim dünyanın keşkelerden kurulduğunu küçükken ne olmak istiyosun diye sorduklarında mutlu olmak istiyorum derdim!

Tecrübeler en iyi öğretmenlerdir. Yalnız okul masrafları biraz çoktur..

Üzülmem mi sanıyorsun YÜREK ağlar GÖZDEN önce..

Intihar köprüsü gibiyim bu günlerde, gözümden’de, gönlümden’de düşen düşene.

Kalbin kemiği yok diye kırılmaz mı sandın?

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca "Yarın yeniden deneyeceğim" demektir..

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden..

Önce rıhtımda acı bir insan çığlığı koptu, sonra hıçkırıklarla gözyaşları kaldı rıhtımda..

Bir anlık değil boğulduğum bilinmezlik. Acısı çıkıyor sustuklarımın. Oysa ben iyiyim!

Bana “KEŞKE” Dedirten Hayat, Geleceǧimden Çalıp “BELKi” de Dedirtti… Şimdi Hayata Bende Bir Cümle Koyuyorum “NEYSE”

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Yaşamak uğruna ölmek bu olsa gerek, sevmek uğruna acı çekmek bu olsa gerek.. Hayat uğruna savaşmak bu olsa gerek, peki ya senin uğruna üzülmek niye?

Kan bağı neye yarar, can bağı olmadıktan sonra. Can bağıyla bağlı öyle dostlarım varki; kan bağlarımı hiç aratmıyorlar bana..

Bir erkeği normαlde αğlαtması zordur.. Amα erkek αğlαdığındα αslα sαhte olmαz gözyαşlαrı..

Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir.

UMUT.. Hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçinde kar da yagar fırtınada.. Ama çiçekler açmaya hep devam eder..

Dost; Göze Sezdirmeden, Gözyaşı Silendir.



Sen sevdiğin için sakın utanma, çünkü utanması gereken; sevildiğini bildiği halde sevmesini bilmeyendir.

Kahpesi lider, kurnazı milyarder, bizim gibiler hep mücadele eder, sana diyeceğim şudur küçüğüm, büyüme bu hayat senide siler…

Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez!

Sanmaki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum.
Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.

Ah Yâr.. Tefsiri zor olacak ki.. Okuyamadın gönlümü…

Dert etme, Nefes alabiliyorsan ne mutlu sana. Ve unutma ! Git’lerin gerçek olduğu bir yaşamda, kaybetmek kalmayı öğretir!

Öyle karmakarışık bir haldeyim ki şimdi. Ağlaya ağlaya gülesim var.

Kendi kalabalığından kaçan kentler gibiyim bu gece…
Zemheri bir yaşayış düşürmüşüm gözlerime…
Gerisini susuyorum…
Masallardan düşüyorum bu gece…
Bir martının gözlerinde üşüyorum…
Sonrası yok… Biliyorum..

Hayat sürekli bir tırmanıştır kimsenin emeğine ve yüreğine basmadan tırmanmak tırmanışın "insanca"sıdır.

Dünyanın ne kadar küçük olduğunu, “Seni dünyalar kadar seviyorum” deyipte gidenlerden öğrendim.

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor.. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Adını duyunca değilde, yanında ya da dilinde başka bi ad duyunca yanar aslında canınız…

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Ölüm, hayatta büyük kayıp değildir.
Asıl büyük kayıp, yaşarken içimizde ölenlerdir.

Resmini baş ucuma astım sevgilim, bakıp bakıp tükürüyorum..

Ey gönlüm bilmezmisin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Dışardan güçlü görünüyor olabilirsin ama savaşlar içerde kazanılır..

Masal kitabı gibisiп, okuması güzel ama iпaпması çok zor.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandir.. Unutma…
Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur..

Güzel bir gülü.. güzel bir geceyi.. güzel bir dostu herkes ister.
Önemli olan gülü dikeniyle.. geceyi gizemiyle.. dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

İnsanlar birer harf gibidir. Güzel insanlar bir araya geldiklerinde güzel bir cümle kurulur..

Beklemeyin!
Nazik olmak için, bir gülümseme beklemeyin.
Sevmek için, sevilmeyi beklemeyin.
Dostunuzun değerini anlamak için, yalnızlığı beklemeyin.
Öğütleri hatırlamak için, düşmeyi beklemeyin.
Dua’ya inanmak için, acıları beklemeyin.

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya. Doğru olanda bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”..

Hani hep derler ya iyi olma. Bu devirde kötü ol yoksa üzülürsün diye. Bitkinin güzelliği, tohumun iyiliğinden; insanın güzelliği ise, kalbinden gelir.

Hayatın bu çirkin oyunlarına rağmen hala gülmeyi başarabilen insan; hayatın felsefesini çözmüş demektir… “Umursamamak” (NFK)

Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma… Seversen hep kalbinde olurum… Nefret edersen hep aklında…

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı..

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin,
Ranzalarına yazdıkları “anne” kelimesi kadar masum olmalı aşk..

Mevsimin suçu yok. Yokluğun soğuk..

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Dalında sonbir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir herşeye inat.

Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer. İçsen de tükenir içmesen de. Bu yüzden hayattan tat almaya bak. Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da!

Artık hayat, küçükken oynadığım kutu kutu pense’ye benziyor nerdeyse. Çünkü herkes bir bir arkasını dönüyor sadece.

Unutulmak kadar acıdır bazen yaşamak.
Yüreğinde bırakma beni intihar et..

Allaha emanet ol… ! dedi.. ve Gitti !
– Güldüm (:
– Zaten ondan baska kimim var ki ? dedim.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikiside rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil..

Ne senden RÜKU artık… Ne de benden KIYAM… Bundan sonra; SELAMÜN aleyküm… aleyküm SELAM…

Şimdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür..

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi!.. “sus” ki bilmesin özlediğimi !..

Nikahta Gelinlik Giyer O Sen Tabutta Yatarken..

Susuyor vedalaşırken insan..

Sahte gülüşlerimin içinde kayboluyorum..

Şimdi
Söndü ışık,
Sustu dudağımdaki sen çalan ıslık.
Sen,
Dünya ahret acımsın artık!

Böyle Ölmek? Gözüm AÇIKKEN GÖMÜLMEK..

CAMLARIN BUHARINA SENİ ÇİZDİM ERİYİP AVCUMA DÜSTÜLER, DEFALARCA ÖPTÜM AMA YİNEDE HASRETİNİ GİDEREMEDİLER..

Sen olmadan, Sen olmadan olmuyor bu hayat dedikleri..

ACININ YOK BIR TARIFI..

Gerçegin Hakkini Sadece Hatalar Verir..

Gözün Arkada Kalacaksa Marifet Degildir Gitmek..

Ben Ondan Vazgeçmisim ‘ACI’ Verir Anilar..

Vedalar Soguk Olur SIKI Giyin..

Gözyaşlarım acımı anlatmaya yetersiz..

Senin için akan gözyaslarim hâlâ kurumadi..

Unutmak her seferde tesellim olmadi..

Keşkelerim yoktur benim, ne yaşadıysam ders alırım. Îyide benimdir kötüde. Avutmaya çalışmam kendimi; Acizlerden değilimdir…

Elinde ne varsa hayata dair,
ötesi hiçbir şey ya da vesair.
Hani demiş ya şair,
Mutluluğu sende bulan senindir, gerisi misafir!

Çocuksu Umutlarımla, Çabucak Büyümüş Hüzünlerim Arasında Kalakaldım.

Bırakın bir gün başkasına gönlü kayma ihtimali olan sevgiliyi, en güvendiğiniz dost bile sırt çevirebiliyor size. Kızmamak lazım hayata, onları gideceğini hiç düşünmeden canımıza can eden yine kendimizdik sonuçta.

Dost sanma şanlı vaktinde Dost olanı.. Dost bil gamlı vaktinde elinden tutanı..

Gece Yarisi Basliyorsa çigligim Duyulsun Diye Degil..
çagirmalarim Gelmen Için Degil.. Duyulmadan Seslenmeyi Biliyorsa Bu Yüregim, Görmeden Sevmeyide Bilir.

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? “BİT” dediğinde biteyim, “DÖN” dediğinde döneyim!

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç.. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç..

Gönlüm Deniz Değilki, Efkarım Sahile Vursun..

Veda etmeden gidişin geliyor aklıma ve ben sadece susuyorum…

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşsede pişmanlık hep GİDENİN payına !

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var.. Bildiğin gibi değil…

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni..

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz… İşte o zaman yalnızsındır.

Yalnızlıkta ne imiş..
sensizliği yaşamış KADINIM ben!

Şu Hayatta Belkide En Çok İhtiyacım Olan Şey,
Sahte Olmadan Gülen Bir Yüz Yalanı Olmadan Seven Bir Kalp..
“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar. Sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte..

Biz çok gördük alayına gidenleri, ne bileyim kralına dönenleri, he bi de siz giderken biz dönüyorduk diyenleri. Gençler boşverin bu işleri, önemli olan benimsemek değil, serseriliği en büyük meziyettir utandırmamak evdeki aileni..

Dışarda yolunu kaybeden değil; yanımda yerini kaybeden DOST UTANSIN!

Aşk sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe. İnsanlarda onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler.

Kendini bilmeli insan, kendini görebilmeli, elalemi tarttığı terazisinin bir kefesine kendini, bir kefesine de vicdanını koyabilmeli.. Evet koyabilmeli, koyabilmeli ki; haddini, hududunu sınırını görebilmeli.. Evet görebilmeli ki; hiç te masum olmadığını anlayabilmeli…

Gördüler ayrı-ayrı vardıkları yerde, Sonsuza-dek sürecek yanlışlıklarını.
Gördüler ayrı-ayrı kaldıkları yerde, Ayrı-ayrı büyüyen yalnızlıklarını…

Çocukken Yarın Neler Oynaya Biliriz Diye Düşünüyorduk.
Şimdiyse Yarın Hayat Bize Hangi Oyunu Oynayacak Diye Düşünüyoruz..

Doktor Cözümün Onlarca Ilaçmi? Istemiyorum Hiçbirini Psikolojim Inatci, Defalarca Yikildiktan Sonra Söyle Eksik Olan Ne? Sence Biraz Inanç mi…

Hassas yürekler taşıyoruz. Camdan, Çatlayan, Buğulanan, Kırılan.
Candan dost aramamız da bu yüzden, camdan anlayan…

Agaçtan düsen bir yaprak nasil ‘kurumaya’ mahkumsa, gönülden düsen insanda ‘Unutulmaya’ mahkumdur..!

Hâlâ bedenim sıcak ve cinayet mahalimde nefesinin parmak izleri varken bu gece yanımda ol. Ölemiyorum….!

Varlığında değerini bilmeyenler, cenazene gelip, “nasıl bilirdiniz”? sorusuna iyi bilirdik demesinler. Onları duyacağın yere imam çoktan pamuk tıkamış olacak…!

Kadın yüzünde ki sivilceleri bile fondötenle gizleyebiliyor. Sen, onun acı çektiğini nerden anlayacaksın ki..

Öyle eksildik ki yaşarken bize dokunan her şeyi eksiltiyoruz…
Yalnızlığımızla çoğalıp kalabalığımızla eksiliyoruz…
Ve öylesine kalabalık ki yalnızlığımız;
Ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz.

Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma…
Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan…

Senin açtığın yarayı bir başkasıyla kapatmasına kapatırım da,
Yüreğime pezevenklik yapmanın alemi yok..

Yüreğime girecek kadar sevilen yanımda duracak kadar sevmedi.
İşte bundan ibaretti bütün kırgınlığım..

Belki de hepimiz hiç düşünmeden kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir.
Hemde karşılığında bizi düşünmesi zor olanlara..

Her insanın, hayatında kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardır. Ben direniyorum..

Beni üzdüğün kadar bu hayatta, o lanet hayatına girecek insanlarda, beni üzdüğün gibi seni üzsün. O zaman anlarsın belki sevmeyi ve üzülmeyi!

Bin hayal kurarım ki hiçbiri gerçekleşemez ama, bir gerçek yaşarım ki senin kralın bile yaşayamaz!

Nereye atsam elimi kalp kırıklıkları batıyor avuçlarıma. Her adımda taştanda ağır sözler takılıyor ayaklarıma. Duymazlıktan gelebilseydim ne ala. Bakıyorum bu senenin hasadıda hüzün, ne koyacak yerim var artık ne de toplamaya mecalim.

Dilsiz değildir suskunluk çok şey anlatır anlayana. Kelimelerin anlatamadıklarını haykırır aslında. Bir kaçış değildir suskunluk, bir bakıştan çok daha fazladır. Sessiz çığlıkların bir adım ötesidir. Hayata olan öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır içinde 'Sukunetin'. Rest çekmenin 'Asil' halidir anlayana..

Sen hiç denizin dibine baktığında yeşil ormanı gördün mü? Sakın imkansız deme; çünkü ben senin gözlerine baktığımda ölülerin bile şahit olamadığı cenneti gördüm..

Ben, İstemem Öyle İki Günlük Sevgili, Yüreğin Varsa, Bir Ömür Sev Beni…

Şimdi sen bana bir İstanbul ışıltısı kadar parlak olsan da, ben sana Ankara kadar ayaz’ım artık..

Sende haklısın.. Adamlığın kadar konuş dedim diye bu susmalar..

Seni bana getirmemekte direnen gecenin de canı sağolsun…
Ona da kırgın değilim…

Birini seveceksen, onu herşeyinle sevme.
Çünkü bittiğinde; Onu unutamamana değil,
unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.

Gitmek gerekir bazen.
Fazla yormadan,
Daha çok bıktırmadan.
Eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan…

Oluruna bıraktım artık gelişi güzel yaşıyorum hayatı.. Ve şu üç günlük dünya da hiç takmıyorum kafama beş kuruşluk İNSANLARI..

Burnumuzdan akanı, kolumuza silecek kadar cesur çocuklardık. Ne ara gözümüzden akanı köşe bucak saklar olduk?

Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez. Hani birini bekler o hiç gelmez. İşte o zaman ölmek ister de ECEL gelmez.

Akşamın matem rengine büründüğü saatte gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında içimde sessiz bir çığlık. Özlemeyi özledim. Özlemeye değer ne kaldıysa.

Zenginlik dedikleri nedir ki ?
Ben senin kokunu alamayacak kadar fakirim..

Ne zaman gözlerinin içine baksam, biliyorum
İkimizi de aşar, o kapının ardındaki masal…

Tıka basa yemişim yalanlarını,
Ağzımı her açtığımda dudaklarımdan küfrün dökülüyor…
Sövüyorum gelmeyişine-geçmeyişine..

Yalnızca bir anlıktır mutluluk. Sevdalar, heyecanlar; Hepsi bir anlık. Kalansa, tortusudur hayatın, Yalanlar ve acılar;
Bir de yalnızlık !

Unuttuğum kadar derinde
Kalbimi seğirir o eski anılar.
Şimdi kimse hatırladığım gibi değil.

Verdiği umudu geri alan, aldığı ahı da güle güle kullansın…!

Kapı gıcırtısı ayrılığımızın fon müziği iken. Sen bana ‘seni seviyorum’ derken playback mi yaptın?

Gözlerine baktığımdaki hissettiğim duygunun Allah belasını versin!

Hâlâ numarasını ezbere bildiğim fakat kokusunu çoktan unuttuğum, karşıma çıksa sövmek istediğim ama rüyalarıma girecek kadar özlediğim biri var..

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa Unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin..

Terk edilirken "görüşürüz" kelimesini duymaktan daha sancılı bir şey yok. Zaten öldürdün lan bir de umut mu veriyorsun!

Ve bir anda hayallerin alt üst olur..
Yalnızlığa alış, kefen bile bir kişilik…

Allah’a şükür sadece moralimiz bozuk,
Karakterimiz değil…

Dostluk TATİLE ÇIKTI… Aşk SİZLERE ÖMÜR… Sabır TÜKENDİ… Anlayış SIFIR… Mutluluk YOK… Tebessüm HASTA… Saygı RAPORLU… Yalan DİZ BOYU… Adam harcamak GÜNDEMDE… Seviyorum sözü son MODA… Yalandan kim ölmüş ki… İnsanlığın dışında… Başımız sağolsun!

Hayır ben iyiyim. Sadece hayatım bok gibi sevdiğim insanları kaybediyorum, gitme diyemiyorum, uyuyamıyorum, özlüyorum ve yoruldum.

Aramızda Bir Harfin Lafımı Olur, Ha G’ittin, Ha İttin..

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir..

Hayatından aniden çıkan insanlar için üzülme. Zaten çürük meyve dalından tez ayrılır..

Kalpsizsin! diyemem. Nefes alabildiğine göre mutlaka bir kalbin var. Zaten bu ruhsuzluğunla o kalp; ancak nefes almaya yarar..

Kıyamet nedir bilirmisin sen? Beni gördüğün zaman yüzümü çevirince öğrenecen!

Bir otobüs aşkıydı belki bizimkisi. Benim yolum son durak seninkisi ‘müsait bi yer’di.

Neyine bağlandım ki bu kadar; bana bakmayan gözlerine mi, yoksa benim olmayan kalbine mi?

Zorlasan bile dökülmeyecektir hiçbir kelime yoluna, unutmak’tan başka..

Gitsen de nasıl olduğunu arada yaz. Bilirsin okumayı severim ”ucuz roman”ları..

İnsanların keşke sağ tıklayıp “özellikler”ini görsek, sıktıysa “yenile”sek, uzaktaysa “kopyala”sak, sinirlendiriyosa “yapıştır”sak bitane.

Bir kere girdimi aşk virüsü kanser gibi sarar tüm bedeni ne öldürür nede güldürür ruh bedende olduğu sürece süründürür.

Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz, sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun..

Bir bulut gibidir benim kalbim. Başka yüreklerle çarpışır, yağmur yağdırır ve bu yağmurda sadece vazgeçemediklerim ıslanır şimdi..

Yaprağın kaderi düşmekmiş. Sen dalda yaprak değil, ağaç ol.. Toprağa kök sal.. Yaprakların dökülsede sen AYAKTA KAL!










Google Etiketler:Damar Sözler,damar sözler,damar mesajlar,etkileyici damar sözler,damar sözler kısa,etkileyici damar mesajlar

0 yorum:

Yorum Gönder